9 Haziran 2008 Pazartesi

Nokia E90: Cepteki Yol Savaşçısı Bilgisayarı

Yol savaşçısı, ev veya ofis gibi sabit bir noktada çalışmayan ve çok fazla seyahat eden kullanıcılara verilen bir isim. Genellikle küçük ama işlevli dizüstü bilgisayarları tercih eden yol savaşçıları, her işlerini genellikle bu makinelerden, işin var olduğu yerlere uzak biçimde halletmeyi tercih ederler. İşi yazı yazmak olan ve internetten bilgi akışı takip etmek isteyenler ise her yerde bir dizüstü bilgisayar açmadan bazı işleri halletmek isterler.

Tam Klavyenin Önemi

Açıkçası yollarda gezerken birçok işinizi dışarıda hızlıca halletmek herkesin rüyasıdır. İşiniz hızlı ve sorunsuz şekilde yazı yazmaksa ve yanınızda tam bir klavye de yoksa işiniz zorlaşır. Özellikle de Türkçe karakterlerden yoksun taşınabilir aygıt klavyeleri bizler gibi Türkçe’yi sorunsuz ve eksiksiz yazmak zorunda olan kişileri oldukça zorlar. Yani birçok e-posta alıp gönderebileceğiniz ve cebinize sığan ürün olabilir; ama doğru düzgün bir minik klavyeyle yazı yazmanıza izin veren aygıtların sayısı bir elin parmaklarını geçmez.

Nokia Bu İşi Biliyor

Türkçe klavye konusunda birkaç yıldır öne çıkan ürünler üreten Nokia, Türkiye’nin büyük bir pazar olmasını da değerlendirmiş olacak ki, dilimize çok önem veriyor. Açıkçası henüz yabancı üreticilerin tam bir Türkçe klavye sunan cep bilgisayarını görmek nasip olmadı. Şimdi çıkıp ek tuş yardımıyla veya T9 sözlüklerle bunun desteklendiğini söyleyenler olacaktır. Fakat işin aslı, işi yazı yazmak olan kişiler için ayrı bir tuş üzerinde Türkçe karakter görmek önemli ve vazgeçilmez bir rahatlıktır. Nokia E90 Communicator, bu konuda piyasadaki ürünlerin yüz akı durumunda.

Dev Ekranda Film… Öhm, İş Keyfi

E90, iki taraflı bir telefon. Öndeki ekran 240×320 piksel çözünürlüğe sahip ve ürünün her türlü işlevini kullanabileceğiniz bir arayüz sunuyor. Fakat kenarlarından tutup ikiye ayırdığınızda karşınıza tam klavye ve tam tamına 800×352 piksellik bir ekran çıkıyor. Geniş ekran filmleri (H264) bile burada izleyebiliyorsunuz. Ama benim gibi işkolik birisi tabii ki burada film izlemek yerine aslanlar gibi hesap tablolarıyla, PDF biçiminde uzun uzun belgelerle ve yazdığım haberlerle uğraştım. Bir de internet sitelerini masaüstünde göründüğü genişlikte gezdim. Her ne kadar bölünmüş ekran iki uygulamayı çalıştıramıyorsanız da, çalışan yazılımları tam bir klavye yanında geniş bir ekranda görmek, taşınabilir ortamlarda verimliliğinize önemli bir katkı yapıyor.

Bir Günün Anatomisi

Geçtiğimiz hafta, bazı işlerim için sabahın köründen akşamüstüne kadar dışarıdaydım. Bu sırada kafamdaki bazı içerikleri oluşturarak ofisteki arkadaşlarıma ulaştırmak ve sürekli e-posta yazarak gün içinde oluşan iletişim ihtiyacını gidermek zorundaydım. Şimdiye kadar sadece arada toplantı notu tuttuğum E90, o gün benim hayatımı kurtardı. Dilerseniz ofis dışında olduğum o gün içinde tek bir ürünle neler yaptığımı anlatayım. :) hiçbir abartma mevcut değildir, şimdiden belirteyim.

Hayata Bağlanmak Nasıl Olur?

Herhalde GSM işletmecileri beni görse reklam filmlerinde oynatırlar. Tam kafalarda oturtmaya çalıştıkları internet kullanıcısı modelini sunduğum bir gün yaşadım. sabahın köründe, akşamdan tam şarjlı olarak hazırladığım E90’ı yanıma aldım ve yola koyuldum. Tabii ki kulaklıkları da unutmamak lazım; zira hem çağrı cevaplama hem de radyo veya müzik dinlemek için işe yarıyorlar.

ShiftDelete.Net e-postalarımız her ne kadar Gmail altyapısında pratik bir uygulamayla, birçok müthiş özelliğe sahip olsa da, taşınabilir aygıtta IMAP desteği hayatı biraz daha kolaylaştırıyor. Özellikle de Gmail’in etiketlerini bile klasör aboneliği olarak tanıtabildiğinizi düşünürsek, yemeyin de yanında yatın.

GSM işletmecilerin EDGE abonelikleri sağolsun, gün içinde sürekli olarak SDN e-posta sunucusuna bağlıydım. Bu sırada hem ülke içi ve dışından gelen bültenleri değerlendirmek hem de dünyada neler olduğunu takip etmek için Nokia Browser’la hem RSS beslemelerini hem de internet sitelerini takip ettim. Bu arada EDGE dedik ama E90 Communicator aslında 3G desteğine sahip bir ürün.

Symbian’ın Gücü Adına!

Devlet dairelerinde geçirdiğim saatlerde, bir yandan kulaklıkla müzik dinler, bir yandan internette gezinir, bir taraftan gelen aramaları cevaplar bir taraftan da sürekli e-posta sunucusuna bağlı kalırken, aynı anda 4-5 farklı yazılım çalıştırmam, Symbian işletim sistemini yormadı (Nokia Maps yazılımını tenzih ediyorum; sistemin anasını ağlatıyor). Belki bilirsiniz, bazı taşınabilir işletim sistemlerinde rehberinizde gezinmek bile ciddi bir işlem gücü yiyor. Bu tür basit işleri hissetmeden yapabilmek güzel bir duygu. Ayrıca sürekli arka planda performansı yiyip bitiren uygulamaları kapatmayı istemek için herhalde yirmi veya daha fazla sayıda sistem uygulaması açmış olmanız gerekiyor.

Tabii Nokia E90 Communicator’un bu kadar performanslı olmasının ardında yatan bir gerçek de, Symbian işletim sistemiyle sunulan en yüksek miktarda belleğe ve işlemci hızına sahip olan ürünlerden olması. Bu arada, unutmayın; Symbian bilgisayardakilere benzer bir RAM değil flash tabanlı bir bellek sistemine sahip. Bu sebeple pil ömrü her hâlükârda, benzer biçimde kullandığınız farklı işletim sistemlerine sahip ürünlerden daha fazla oluyor. Düşünün; neredeyse sürekli açık internet bağlantısı, müzik çalma özellikleri, birkaç saat boyunca büyükçe bir ekranın aydınlatılarak kullanılması ve gerektiği yerlerde kablosuz ağ bağlantıları bile ürünün pil ömrünü iki günden aşağı düşüremedi.

Benim Gibiler İçin Biçilmiş Kaftan

Nokia E90 Communicator, benim ve benim gibi internet erişim ihtiyacı had safhada olan kullanıcılar için biçilmiş kaftan. Tamam bu paraya belki iyi bir dizüstü bilgisayar alabilirsiniz; fakat, alacağınız ürün Nokia E90’dan çok daha büyük ve ağır olmak yanında, daha düşük bir kullanılabilirliğe sahip olacak. Özellikle Symbian işletim sisteminin sahip olduğu yazılım seçeneklerinin genişliğini de düşünürsek, bu ürünle isterseniz sunucu kumanda etmeye kadar giden yetenekleri cebinizde taşıyabilirsiniz.

Kaynak: SDN Berkin Blog

Hiç yorum yok: